Endülüs Emevileri

ENDÜLÜS EMEVÎ DEVLETİ         (Hicrî:138-422; M.756-1031)     
              


Emevi halîfesi I.Velid zamanında Ceziret-ül Hadrâ (Yeşil Ada) denilen Endülüs'ün (bugünkü İspanya'nın) fethi için Târık bin Ziyad komutan ta'yin edildi. Târık bin Ziyad, Akdeniz'i Atlas Okyanus'una bağlayan boğazdan [5] gemilerle geçerek Buhayra denilen yerde Vizigot Kralı Rodrig'le karşılaştı. Burada Târık bin Ziyad, askerlerine şöyle bir hitâbede bulundu:

                "Askerlerim! Görüyorsunuz ki, arkanızda deniz, önünüzde düşmanlar var ve kaçacak hiç bir yeriniz yok. Vallâhi sabır ve sebattan başka yapacağınız hiç bir şey de yok... En ucuz malın can olduğu bu pazara sadece sizi sürmüyor, bil'akis önce kendi canımdan başlıyorum. Canınızı düşünerek benden yüz çevirmeyiniz. Siz de benden daha fazla zorluğa katlanmayacaksınız. Sizin payınıza da bana düşenden daha fazlası düşmeyecek. Hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz..."

                Onun bu hitâbesi askerlerinin îmanlarını kuvvetlendirdi, morallerini yükseltti. Neticede sarsılmaz bir îman gayreti içinde Vizigotları yenerek burayı fethetti (M. 711). Daha sonra Emevi devleti M.750'de yıkılıp yerine Abbasi devleti kurulunca Ümeyye oğullarından

Abdurrahman bin Muâviye Endülüs'e kaçarak burada bağımsız Endülüs Emevi Devleti'ni kurdu. Bu devlet de 284 sene hüküm sürdü. Ordu güçlendirildi. Tarım ve sanayi gelişti. Büyük bir ticâret filosu kurularak İstanbul'a kadar ticarî münâsebetler geliştirildi. Bu arada câmiler, yollar, şehir etrafındaki surlar yaptırıldı. 

            Endülüs Emevîleri,

                Endülüs Emevileri, III.Abdurrahman devrinde halîfeliğini îlan ederek siyasi yönden Abbasilerden tamamen ayrılmış, müstakil bir devlet olmuştur. Bu devlet III.Abdurrahman ve bundan sonraki devirlerde siyâsî, iktisâdî ve fikrî üstünlüğün zirvesine ulaştı. Hıristiyan orduları hezîmete uğratılarak, büyük fetihler yapıldı. Endülüs Emevîleri, İslam dînini İspanya'dan Avrupa'ya soktu. Fas, Kurtuba ve Gırnata Üniversitelerini kurup batıya ilim ve fen ışıkları saldı. Hıristiyanlık âlemini uyandırıp, bugünkü müsbet ilerlemenin, birçok ilimlerin ve bilhâssa tıp ve astronomînin temelleri atıldı.

                Böylece dünyâya fen ve teknik, Endülüs müslümanları tarafından yayılmış oldu. Fen ve teknik, Endülüs müslümanlarından Fransa'ya, oradan Almanya'ya, oradan da Amerika'ya intikal etmiştir.

                Endülüs Emevîleri, son zamanlarda İslam ahlâkı ve ehli sünnet îtikadından ayrıldıkları ve taklitçiliğe daldıkları için zayıfladılar. Önceki kazandıkları zaferler artık hayal oldu. Son halîfe III.Hişam vezirlerinin isyanı ile tahttan indirildi, halîfelik kaldırıldı, devletin yönetimi Meşveret Heyeti denen bir meclis tarafından yürütülmeye başlandı. Kısa zaman sonra devlet parçalandı ve yıkıldı. Yerine bir çok küçük devletler kuruldu. Bunlardan en önemlisi ise Ben-i Ahmer devleti idi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eyyubiler DEVLETİ

ABBASİ HALİFELİĞİ

Ben i Ahmer DEVLETİ